Çünkü perileri de tutukluyorlar; ‘Öyle yanlış ki…’
Sevgili Aslı, İlk karşılaşmamızı hatırlarsın, Masal kitabımın çıktığı gündü ve —Kaktüs’te—
Çırpınarak bu zor zamanda yazılmış kitapta şimdi anlattıklarını yazmaya çalıştım demiştim gözlerimle;
Çırpınarak dedim çünkü, akışı bölünsün istemedim o nehir müziğin
Zor zamanda dedim çünkü, hep zor zamanlardan geçtik —biz— son vapurun çocukları
Şimdi anlattıklarını dedim çünkü, masalsı varlıklardık garsonların gözlerinde de biz
Çalıştım dedim çünkü, kifayetsizdi yazdıklarım anlattıkların karşısında
Gözlerimle dedim çünkü, bu harikuladeliği yalnız —olan gözlerimle— evetleyebilirdim.
Biz sanırım yüz yüze üç kez görüştük.
Fakat görüşmelerimizi uzun uzun sohbetleşmelerle geçirdik.
Sanırım dedim çünkü, üç saati aşkın telefon konuşmalarımız da oldu
Yüz yüze dedim çünkü, küs kuzenler gibi yüz yüze gelemiyorduk
Üç kez dedim çünkü, bu bile bana gerçek bir gizli aristokrat olduğunu kanıtladı
Uzun uzun sohbetleşmelerle dedim çünkü, Umutsuzlar Merdiveni’nden meridyenlere kadar her şeyi ama her şeyi konuştuk.
İmgeler arkadaşların da olsa ganimet olmamalı denmiştir.
Biz, arkadaşların imge ganimetlerimde çoğunlukla göndermelerle, selam çakılır imge sahibine.
Zaman aşımına uğrayan, yer değiştiren kukuleta ve kaşkollardan başka ganimeti yoktur bizlerin
İmgeler dedim çünkü, her konuşmanın ardından ceplerim senin imge ve çağrışım çiçeklerinle dolardı
Arkadaşların dedim çünkü,ve hala “hepimizin içinde ölmemiş bir demokrasi çocuğu var”
Ganimet dedim çünkü, her iki kesiminde ağır ve kuralsız savaşları biz yazarlara ödetildi
Göndermelerle dedim çünkü, inanamaz inanamazsın sana gönderme yaptığım konuşkan—suskun soluğuma
Zaman aşımına uğrayan, yer değiştiren kukuleta ve kaşkollardan başka dedim çünkü, bizim ganimetimiz başka ne olabilir ki?
Ganimeti yoktur bizlerin dedim çünkü perileri de tutukluyorlar; “öyle yanlış ki…”
|