4 Avusturyalı Kadın Milletvekili Aslı Erdoğan’ı okudu
Avusturya Parlamentosu’nda 4 Avusturyalı Kadın Milletvekili Aslı Erdoğan’ın Almancaya çevrilen 4 kitabından birer bölüm okudu.
Viyana’da, Avusturya Parlamentosu’nda yapılan çekimlerde, aralarında Avusturya Parlamentosuna giren ilk Türk asıllı kadın olan Yeşiller Partisi’nden Alev Korun’un da bulunduğu 4 Avusturyalı Kadın Milletvekili Aslı Erdoğan’ın Almancaya çevrilen 4 kitabından birer bölüm okudu.
Yapılan çekimler daha sonra Aslı Erdoğan çıkıncaya kadar çoğalarak devam edecek “Aslı Erdoğan Okuyorum” kampanyasına eklenmesi için FilmMor ve Uçan Süpürge’ye gönderildi. Avusturyalı 4 kadın milletvekilinden önce de Paris Konservatuarı ve Paris Siyasal Çalışmalar Enstitüsü mezunu Fransız müzikolog Sylvie Pébrier “Mucizevi Mandarin”in Fransızcasını, Bulgar florist ve desinatör Joana Tomova da “Hayatın Sessizliğinde”nin Bulgarcasını, Alman oyuncu Berrin Lenz de “Mucizevi Mansarin”in Almancasını okuyarak kampanyaya katılmıştı.
Avusturyalı kadın milletvekilleri Aslı Erdoğan okuyup, “Aslı Erdoğan Okuyorum” kampanyasına katılmak için FilmMor ve Uçan Süpürge’ye göndermeye devam edecek.
Aslı Erdoğan Okuyorum kampanyasının Türkçe çağrısı:
Selam,
Biliyorsunuz, günümüz Türkçe edebiyatının en önemli isimlerinden Aslı Erdoğan bir süredir tutuklu. Kitapları 14 dile çevrilip 20’nin üzerinde ülkede basılan Aslı, şiddet karşıtı. Anti—militarist bir vicdani redci. Ve savcılık sevkinde hakkında “ağırlaştırılmış müebbet” istenen Aslı, edebiyatı dışında köşe yazılarında da fallosentrik boyutunu da vurgulayarak şiddeti masaya yatırmış. Her daim şiddet karşıtlığını savunmuş bir insan. Suç unsuru olduğu iddia edilen 3’ü Özgür Günden gazetesinde, 1’i Karakarga dergisinde yayınlanmış 4 yazısında da mevcut hukuka göre bile rasyonel bir suç unsuru yok. Yani mesnetsiz, keyfi, Aslı’nın dediği gibi “yargılanan sadece düşünce özgürlüğü değil, vicdan da”.
Haksız mağduriyeti son bulana, Aslı dışarı çıkana, hepimizin bu durumdaki vicdani içerideliğimiz son bulana kadar, KADINLAR Aslı’nın cümlelerini okuyarak internette çoğalarak SES VERECEK, Aslı’nın sesine katılacak.
Siz de Aslı’nın seçtiğiniz bir kitabından bir—iki paragraf okuyarak. Ses verip, Sesi çoğaltabilirsiniz.
Yapmanız gereken sadece Aslı’nın bir kitabını elinize alıp kameranın karşısına geçmek ve bu kitaptan seçtiğiniz bir—iki paragrafı okumak.
Video örneklerini şu linkte bulabilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCmDMyak7aVS4LttkgCgXRkg
Please kindly distribute this call to all women and transsexual women around you, in the way of the language uttered here...
Dear All,
Aslı Erdogan, one of the most important writers of today’s Turkish literature, was taken into custody on August 17, 2016 and has been imprisoned at Bakirkoy Closed Prison For Women since August 19.
Aslı Erdogan, whose books have been translated into 17 languages so far, who has won many important literature prizes both in Turkey and in Europe, who was elected to be one of the “future’s 50 writers” in an inquiry by the French Literatute Journal Lire to determine the writers that would mark 21st century, lately won Tucholsky prize presented by Swedish PEN while she was still in prison.
Being a female conscientious objector and an antimilitarist, Aslı Erdogan poetically analyzes violence to its historical, philosophical and psychological extents, never neglecting to emphasize its phallocentric dimention in her columns as well as in her stories, novels and essays. Object of her stories has always been an injured collective woman. She has told these through an intensely agonizing literary language as if making two skinned bodies touch each other.
Having studied ballet and worked at theatres as well, Aslı Erdogan once worked at CERN, the European Organization for Nuclear Research as a physicist. She started to write and quitted physics in Brasil while she was working there on her academic career.
Though it is clearly stated in the Press Law within the Turkish Legal System that there is no legal and criminal provision, Aslı Erdogan was arrested with the claim of “aggravated life imprisonment” and the accusation for “disrupting the unity and integrity of the state” and “being a member of a terrorist organization” while being an “editorial consultant” in Kurdish newspaper “Ozgur Gundem” (Free Agenda), which is a symbolical title, and for four articles, one of which was published in Turkish literature journal Karakarga and three of which were published in Ozgur Gundem, despite the nonexistence of any rational evidence against her and any crime factors in accordance with the current Turkish legal system
|