Haberler
Haber Kaynağı Seç

 

Barışa kanatlanmak

Dün, mesnetsiz, tamamen keyfi biçimde haftalardır hapsedilmekte olan yazar Aslı Erdoğan’ın tutukluluğunun sona ermesi için, hani Nemrud’un İbrahim Peygamber’i yakan ateşine su taşıyan karınca misali, safımız belli olsun diye DE katıldım 15. Nöbet’e.

Evet, hayat devam ediyor. İçimiz eziliyor. Eksiğiz. Lakin en büyük efendimiz alışmak, esaretimize dönüşüyor. Eylemlerimiz vicdan yıkamaktan öte değil sanki. Taziye evine dönen bu coğrafyada gülmek, ahlakçılığın ötesinde, imkânı olmayan bir ruh hali artık; diğer yandan en büyük direniş.

Yaşamı, yaslı eğlenmenin, dünya işleriyle iştigal etmenin mahcubiyeti içinde yaşıyoruz. Ruhumuzu yaralı. “Burası,” diyordu Tezer Özlü, “Bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin memleketi.” Muhalefet edenleri, aykırı ses çıkaranları, kendine benzemeyenleri yurttaş/ı görmeyen bir devlet geleneğinin uzantısı AKP iktidarındaki Türkiye ya da Ucube Parti Devleti.

Yurt, kaidesidir insanın; oysa uzun zamandır bundan yoksun, sanki gökte salınıyoruz. Sürekli katli vacip kötürüm muamelesi yaparak nefret söylemi üretip hedef göstererek kendi içinde bir matematiğe sahip katliamlarıyla işliyor ve pas tutmuyor işkence demiri. Hukuksuzluğu hukukuna dönüştüren hegomonik yapı, politikalarını, ürettiği suni kimlikleriyle rasyonalize ederek kitleleri(ni)n bir tür rıza imalatıyla aldığı destekle sürdürüyor geometrik olarak artan kıyımlarını.

Bize düşense suçluluk. En çok mağdurlar suçluluk duyarlarmış. İşkence görenlerin yanında olmazsak, zulme ortaklık hissinin esiri, mağdurun yanındayken başımıza gelmesi muhtemel belaların tedirginliğinde salınıyoruz sürekli kanayan ruhlarımızla.

İnsanın manevi omurgasının inanç olduğu söylenir. Direnenler, devletle katliamlarında ittifak içinde olmayanlar, içtenliğini muhafaza ederek seslerini daha gür çıkararak yürümeye devam edecekler. Direnenleri, hak temelli mücadele edenleri düşman gören devlet ve sözcülerinin, onunla özdeşleşmişlerin nefret ekip kinle besledikleri ve linçle arındıkları kandar düşmanlıklarından korkuyorum. En kötüsü dilimizi kaybetmek, bilincimizin zalimin diline benzemesi. Her şeye rağmen “Barış! Sevgi! Özgürlük! Çocuklar da şeker yiyebilsinler. Büyümez ölü çocuklar,” diyebilmektir inançlı olmak. Barışa lal olmuş dillerin arasında dile gelmek, dilin vicdanı olmaktır. Çünkü Hafız’ın dediği gibi, “Kullandığınız kelimeler eviniz haline gelir.” Hanemizi özgürleştirecek olanlar yazarlardır ve onlar, yaşadıkları çağdan rahatsızdırlar; sorunları, gelecek perspektifiyle çözme gayretinde hiç gelmeyecek olan dönemin ya da çağın romantik yurttaşları yani vicdan/ımız.

20. yüzyıl, ürettiği her türden devletin faili olduğu katliamlarla, yıkımlarla da anılacak. Devletin gittikçe monolitikleşen masif yapısını kırmak, çatlaklar açmak, erkekçe bir yol ya da girişimle olmayacak. Devlet ve araçlarıyla girişilen her mücadele asimetrik koşullar nedeniyle trajik şekilde sönümlenmeye mahkûm. Direniş, dişice gelişecek. Kadınlar, erkeğin yıkmak istedikçe güçlendirdiği yapıyı tarumar edecek. Buna inanıyorum. Çünkü dili barışçıl, eylemi canlı. Her eylem, hayata doğurulmuş, büyümesi için salınmış bir canlı. Kimsenin değil. Özerk. Sokağa erişimiyle kamusallaşır. Söz, artık, anası olan hayatındır; doğa(sı)nın emzirmesiyle büyüyüp serpilecek. Söz, barış olup hanemize dönüşecek.

Statükocu olmak yerine yolculuğu tercih edenlerin yani direnenlerin ruhları kesişir mücadelede. Bu, bir tür ruh ortaklığı olarak da tanımlanabilir ve saadet, huzur, kişinin kendini gerçekleştirmesi, ancak inançla mücadele ettiği bir atmosferde mümkündür. İnsanın, münzeviliğe duyduğu ihtiyaç ve içinde kıvrandığı yalnızlık, böylesi bir çevreyle kuşatılmadığındandır DA! Aslı Erdoğan’ı özgürleştirmek için yazmak, nöbete gelmek, onu aramak, devletten, kör topal işleyen hukukundan onu sormak, daha çok okumak, cümle kurmak, yüklemleri hayata güç veren fiillerden örmek, hiç bitmeyecek, her nefes alışta yeniden doğacak gülümsemeleri yaratmak, barışa kanatlanmaktır.

Dayanışmayla,

30.10.2016
TÜRKİYE
Metin Bayrak


 

Haberler Biyografi Kitaplar Fotoğraflar Röportajlar Köşe Yazıları   İletişim Ana Sayfa
Design by medyanomi