Bir duvarın dibinde III / 5.8.2016 |
‘’Hayatımı kurtardı.’’ Bunu birkaç kez, üçüncü tekil şahıs ve geçmiş zamanda söyledim, işitebildiğimi sanmıyorum, bir parola gibi tekrarlıyor, geceden bir çıkış kapısı arıyorum. Gerçeğin gerçek olduğu anlar vardır, sadece anlar… Çıkışsız ve bir duvarın dibi kadar anonimdirler. Hikayeler sonradan gelir, gerçeğin – gecenin, savaş
Devamı
|
Bir duvarın dibinde II / 29.7.2016 |
(15 Temmuz gecesi, Harbiye. 100m aşağıda, radyoda, çatışma sürüyor saatlerdir, ambulanslar durmadan yaralı taşıyor… Orduevine konuşlanmış keskin nişancılar kimsenin geçmesine izin vermiyor. Karşı kaldırımda kurşun yağmurunun bir arada tuttuğu, taşlara yatmış hemen hemen iki yüz kişi…)
Bir duvarın dibine sinmiş, başımı
Devamı
|
Bir duvarın dibinde / 22.7.2016 |
Gerçekten kağıt toplayıcısı mıydı, yoksa ima ettiği gibi sivil polis miydi, bilemem. ‘’Hayatımıkurtardığını’’söyledim defalarca, işitebilmek için söylüyor, böylece
geceden bir çıkışkapısı, parolası arıyorum. Onu –geceyi— kişisel, geçmiş zamanda anlatılan bir hikayeye dönüştürüyor, noktalama işaretlerinin arasına yerleştiriy
Devamı
|
Quis hic locus / 15.7.2016 |
‘’Çok kötü bir dönem! Korkunç günlerden geçiyoruz!’’ Bayat ve buruk, yalın, yadsınmaz bir cümle. Gün boyu kim bilir kaç kez işittiğim, bazen bir iç çekişle, bazen hararetle katıldığım, evirip çevirip kim bilir kaç kez yinelediğim, bayat ve buruk, yenip yutulmayan, kılçık gibi takılı kalan gerçeklik… İçten içe oyulmuş sözcüklerle, sözü ka
Devamı
|
|