Haberler
Haber Kaynağı Seç

 

Bir Delinin Güncesi

Radikal gazetesinde yazdığı yazıları topladığı “Bir Delinin Güncesi”nde güncel meseleleri, akıl hastanesinden çıkmış bir kadının gözünden yakaladığı yazıları ile aslında yaşadığımız dünyanın gerçekliğini sorgulayan Aslı Erdoğan, gücü cehenneme yetebilenlerin gecesinden yazıyor; anlatılamayacak olanın yazıya dökülüşünün gümüş gecesinden.
Merkezin, tüm merkezlerin dışına kaçan, yalnızca kendi çekim alanlarında savrulan, sık sık kendi kara deliklerine düşen, ama modern çağın canilerine asla ödün vermeyen yazılarını topladığı Bir Delinin Güncesi ile Aslı Erdoğan, öteki geceye ulaşabilmek için dünyanın en güzel addedilen zamanlarını, sabahın ışığını feda edebilme yürekliliğiyle öze ulaşmanın kefaretini ödüyor.
Yeniden başlamaktan hiç usanmamak, uslanmamak yenilgiden; bir başka geceye, “öteki” geceye ulaşmak için… Gözleri kör edilse bile…

Kitap, kendisiyle aynı adı taşıyan bir öyküyle açılıyor.
Genç, güzel ve ömrünün önemli bir bölümünü akıl hastanesinde geçiren kadın, günün birinde salıverilir. ‘Tımarevi’nden bırakıldığı ilk saatlerde kendisini bir kalabalığın ortasında bulur: “Üç beş adım atmıştım ki dev bir dalgayla savruldum. Bağırışlar, çığlıklar, sövgüler sağanak halindeydi, insanlar koşuşuyor, düşüyor, yerlerde sürükleniyor, coplar inip kalkıyordu.(…) Bir süre saklandıktan sonra, bu ürkünç durumu fırsat olarak değerlendirdim. Bağırıp çağırmak, benim tımarevinde edindiğim bir alışkanlık…”

“Merkezin, tüm merkezlerin dışına kaçan, yalnızca kendi çekim alanlarında savrulan, sık sık kendi kara deliklerine düşen yazılardı bunlar. Hayatta her şeyi acemice yapan, ölçü ve stratejiden anlamayan, bir türlü “dediğim dedik (köşe yazılarına çok yakışan “kodum mu oturturum!” tavrı) olamayan, travmalarını fazlaca ele veren birinden beklendiği gibi…”


http://www.insanokur.org/?p=7339

4.4.2009
TÜRKİYE


 

Haberler Biyografi Kitaplar Fotoğraflar Röportajlar Köşe Yazıları   İletişim Ana Sayfa
Design by medyanomi