Elini yakmadan yazmak / 24.6.2011 |
Geceye uyanmak... Ansızın bilinmeyene açmak gözlerini. Koyu, geç ve derin bir saatte... Koca koca binaları, çatıları sarmış karanlık, bir sarmaşık gibi dolanmış kentin çevresine, yolları ıssızlaştırıp insansızlaştırmış. Karanlığa bakmak isteyen gözleri kapamış. Başlangıcında mı, sonunda mı olduğunu kestiremediğin kopkoyu gecede uyanmak. Geriye
Devamı
|
Dipnotları II — Sayılar, Ölümler, Seçimler, Şiddet / 17.6.2011 |
İki kez dizmek zorunda kaldığım son yazımdaki dizgi hatalarından dolayı özür dilerim. Bunlardan biri vahim: 2011 yılında cezaevlerinde 463 mahpusun öldüğünü yazmış, 96 yılı için ölüm sayısını 46 yerine 96 diye dizmişim. İnsan acısı sayıya vurulamaz, ama sayılar, özellikle ölüm sözcüğüyle yan yana gelince, içinde yaşadığımız çağın trajikliği
Devamı
|
Dipnotlar / 10.6.2011 |
Kimsenin ‘edebiyata’ vaktinin olmadığı günler... Gözlerin ‘güncelden’ bir an bile ayrılamadığı, sokakların, meydanların kalabalıklaştığı, her saat haberlerin, gelişmelerin aktarıldığı günler. Yorumlar, çözümlemeler, tahminler. Sloganlar ve beklentiler, vaatlerle tehditler. “Anlamlı bir edebi faaliyet ancak eylemle yazının birbirini izlediği bir
Devamı
|
Kayıplar, bir kayıp / 3.6.2011 |
Kişisel görünürken anonime açılan yazılar... Adliye kapısından Norveçte bir edebiyat festivaline, sonra gerisin geriye savrulduğum son iki haftada, bu hedefimden uzaklaştım korkarım ki... Doksanların sonunda defalarca katıldığım, defalarca yazdığım Cumartesi Annelerinin 16. yıldönümüne katılamadım bu savruluşta. Bi
Devamı
|
|