Bir gün daha / 10.5.2016 |
‘’Boş ver hava tahminini, kuşları izle! Kuşlar alçalırsa, yağmur yağar,’’ demiştim arkadaşıma, otobüs duraklarında, çelik yelekli, kasklı polislerin, tomaların, akreplerin arasından bir yol bulmaya çalışırken… Pazar sabahı, kent bomboş gibi, sokaklar, meydanlar polis istilasında, dört yönden kapanan gökyüzünün altında alışılmadık bir şey yok, defa
Devamı
|
Artık Sessizlik bile Senin Değil 2 / 26.4.2016 |
Gücümü aşan sorunlar nedeniyle geciken, 22 Nisan’da yayımlanan aynı başlıklı yazım Seferis’İn dizeleriyle başlıyordu.
‘’Zarlar yere çarptığı zaman… Kavga zırha çarptığı zaman… Gözler yabancıyı tanıyıp sevgi kuruduğu zaman sönen ruhlarda… Çevrene bakıp her yerde biçilmiş ayaklar, her yerde ölü eller, her yerde sönük gözler gördüğü
Devamı
|
Artık Sessizlik bile Senin Değil / 22.4.2016 |
‘’Zarlar yere çarptığı zaman, kavga zırha çarptığı zaman, gözler yabancıyı tanıyıp sevgi kuruduğu zaman, sönen ruhlarda… Çevrene bakıp her yerde biçilmiş ayaklar, her yerde ölü eller, her yerde sönük gözler gördüğün zaman… Artık kendin için istediğin ölümü bile seçemediğin zaman…’’ (YorgoSeferis, Cevat Çapan çevirisi)
Yoksa bu bizim
Devamı
|
HİÇ SUSMAYAN BİR SÖZCÜK / 12.4.2016 |
Nehrin güneyinde, kentin unutulmuş, gözden çıkarılmış dış çeperlerinde, kendi kaderine, büyüme mi, çürüme mi olduğu kestirilemeyen kaderine terk edilmiş mahalleler boyunca sabırla yolunu arayan bir ziyaretçi, her daim çamurlu ve loş sokaklardan birinde aradığı binayı bulur. Kaç kez yenilenirse yenilensin, ne denli ustaca restore edilirse edilsi
Devamı
|
|